Arzu Nesnesi: Vessel Hamak Küvet


Banyoda geçen zamanı elbet hepimiz severiz, peki ya bu kadarını hiç görmüş müydük? Hayır. Hamak şeklindeki bu muhteşem küvet heykelsi mobilyalar üretme misyonunu taşıtan Splinter Works‘e ait. Konforun ve huzurun tavan yaptığı iki yer olan küvet ve hamağı birleştiren bu minimal, etkileyici ve konforlu tasarım nasıl Arzu Nesnesi olmasın ki?!
Bu beni kesmedi başka banyolara da göz atayım diyenler buraya tık tık tık!



| | | | | Devamı... 1 Ağustos 2013 Perşembe Adsız 0 yorum

Arzu Nesnesi: PiP Studio Singing Roses A5 Defter

Kırtasiye ile ilgili her şeyi ama özellikle defterleri ne kadar sevdiğimizi biliyorsunuz… Bu kez PiP Studio‘nun bu muazzam, tek kelimeyle muazzam, defteriyle karşı karşıyayız. Goblen desenli, kaneviçe görünümlü bu defterin içi de el işi göz nuru görünüyor. İnsan buna nasıl bir şey yazmaya kıyabilir bilmiyorum. Fiyatı €11,95.

Kardeşim = Başbelası


Kardeşlerinle her zaman tartışıyor musun? İşte sana iyi bir haber: Yalnız değilsin. Zamanın başlangıcından beri kardeş rekabeti hep olmuştur ve olacaktır da. Eğer kardeşlerinin yaşları birbirine yakın ise anlaşamama oranları anlaşmalarına oranla daha normal bir durumdur.Bizim için ne kadar önemli olsalarda %80 nimiz ergenlik döneminde mutlaka kız veya erkek kardeşlerimizle tartışarak bu dönemi geçirmişizdir. Bu hiç kolay bir durum değildir.
Peki bu durumda ne yapabilirsin? İşte sana bir kaç etkili öneri:

1.Kızabilirsin ya da o anda kızgınlığını dile getirebilirsin Burada yanlış olan hiçbirşey yok.Ne söylemek istiyorsan veya ne hissediyorsan bunu kardeşine güzelce anlatmaya çalış. Daha sonra bu tartışmayı sona erdirebilecek bir çözüm önerisiyle birlikte gitsen iyi olur. İncitici ya da saldırgan olmamalısın.Çünkü kardeşini aslında çok ama çok önemsiyorsun ve onu senden iyi kimse anlayamaz; onu en çok neyin inciticeğini bir tek sen bilirsin. “Şişmansın veya çirkinsin” kelimelerini senden duyması onu çok derinden etkileyecektir.

2.Kavganın daha da alevlenmesine izin vermemelisin.Bazen araya zaman girmesi kavganın bıraktığı etkiyi azaltır. Kardeşler arasındaki ilişki ergenlik çağında kötü durumda olsa bile bu ilişki bir süre sonra, yetişkin olduğunuzda büyük ihtimalle çok daha farklı ve güzel olacaktır .

Pozitif kardeş ilişkileri, yaşam için kuvvetin bir kaynağı olabilir.Hepimizin düşünceleri farklı olabilir ama en çaresiz kaldığımız durumlarda bize destek veren,cesaret veren, bize arkadaşlıklarını gösterenler de hep kardeşlerimizdir.

İlk Görüşte aşk

Onu ilk defa gördün ve kalbin deli gibi çarpmaya başladı. Belki seni kalabalıkta o görmüştür. Kısacası, ilk görüşte aşk Peki şimdi ne olacak?

Ne hoş bir çocuk! 
Hoş bir çocuk gördüğünde, bilinçaltında bile dikkatini çeker. Kim olduğunu, adını ve onunla birlikte olma şansının olup olmadığını merak edersin. Ama aşkın oku iki kişiyi aynı anda vurmayabilir. Ama ya …
Eve döndün ve sadece tek bir şey düşünebiliyorsun.. ONU tanıman ve kendini ona tanıtman gerekiyor. Ne olursa olsun! Aşkına karşılık vermeli! Hmm.. Belki işi biraz ağırdan alman gerekir. Hiç kuşkusuz, ordan burdan bilgi toplayabilirsin, fakat hemen kafeslemeyi aklından geçirme… Kim bilir, çok geçmeden belki de başka biri dikkatini çekecektir.

Sen kimsin yabancı?

Şimdi, bir de başka bir perspektiften olaya bak. Bir gün tanımadığın bir çocuktan SMS alıyorsun. Seni gördüğünü, çekiciliğinden kurtulamadığını ve bu nedenle bilgi topladığını ve harekete geçtiğini söylüyor. Gerisi sana kalmış! Ne yapman gerekir? Dikkatli olmalısın! Yabancı hakkında mümkün olduğu kadar fazla bilgi edinmeye çalış. Eğer sorularını yanıtlamak istemezse veya sorularını hızla geçiştirirse, onu dikkate alma. Ama eğer hoş bir şekilde sohbet ederse, belki de ona bir şans vermen gerekir. Fakat ilk buluşmanın kamuya açık bir yerde olması ve bir arkadaşınla birlikte gitmen gerekir. O kişiyi yakından tanımıyorsan neden kendini riske atasın?
Bir okla iki kişi
Nadiren olur, fakat oluyor işte… Bazen iki kişi aniden aynı duygulara kapılabiliyor. Onlar bir araya geldiğinde, bize sadece onları kıskanmak kalıyor! Böyle bir aşk sürebilir mi? Her şey bu duygunun gerçek aşk olup olmadığına veya birbirlerini daha iyi tanımaya başladıklarında yok olacak bir tutulma olup olmadığına bağlıdır. Ama eğer böyle bir ilişkin varsa, erkek arkadaşınla geçirdiğin mutlu saatlerin keyfini çıkar. Sen de bunu bekliyordun ve şimdi her şey harika, öyle değil mi?

Bir Erkeğe Çıkma Teklifi Edermisin ?

Onun seni aramasını beklemekten sıkıldın mı? Neden dizginleri eline alıp, onu dışarıya davet etmiyorsun? İşte senin için herşey burada…

Kural 1 : Ödevine İyi Çalış

Hayır, matematik ödevinden bahsetmiyoruz; karşındaki erkek hakkında yapacağın araştırmadan bahsediyoruz. Potansiyel flörtün ile ilgili herşeyi öğren ve bunları kendi yararına kullan. Adını öğrenmekle başlayabilirsin. Kimlerle ve nerelere takıldığını bilmenin de epey faydası olur. Ayrıca arkadaşlarından, sana ilgisi olup olmadığını kurnazca öğrenmelerini isteyebilirsin. Çaktırmadan her bilgiye ulaşmak; onu nasıl davet edeceğine, nasıl davranmanın fayda getireceğine ama en önemlisi bir başarı şansın olup olmadığına dair gerçekleri ortaya çıkaracaktır. Eğer okulda, senden 3 sınıf üstteyse ve bir yıldır süren bir ilişkisi varsa, büyük ihtimalle `Hayır` diyecektir. Ödevine iyi çalış. Ancak bu sayede seni hayal kırıklığına uğratacak hataları yapmaktan kurtulabilirsin.
Kural 2 : Rahat Davran
Evet, hedefi tanımlamayı başardın, boşta olduğunu ve potensiyel olarak ilgisi olduğunu gördün. Artık harekete geçebilirsin. Bu noktada hayati olan rahat davranabilmektir. Karşısına geçip, ‘Benimle çıkar mısın?’ deyip gözlerine bakarak cevap beklemek , onu baskı altına sokacak ve cevap vermek zorunda bırakacaktır, bu pek iyi bir yöntem sayılmaz. Neden konuşma esnasında doğru anı bekleyip, çok sıradan bir şeymiş gibi rahatça onu davet etmiyorsun ki? Mesela `Batman Begins` filmini görmek için sabırsızlandığını söyledi , şansını dene ve ona ‘Evet ben de! Kesinlikle gitmeliyiz…’ diyebilirsin. Eğer dediklerine karşı ilgili bir tavır takındıysa, öldürücü darbeyi indirebilirsin. `Peki bu haftasonuna ne dersin?` veya bunu fazla rahat bulduysan, planını ona SMS atarak söyleyebilirsin.

Kural 3 : Ne Diyeceğini Planla

Eğer doğru anı beklemek yerine, direkt olarak harekete geçmeyi planlıyorsan, bir planın olmalı. ‘Bir ara dışarıda görüşelim…’ gibi mırıldanmalar yerine, ‘Bu haftasonu bowling oynamaya ne dersin?’ gibi birşeyler deneyebilirsin. Bu dediğimizi yüzyüze veya telefonda yapabilirsin ama bu taktiği sadece, seninle ilgilendiğine eminsen, uygulamanda fayda var. Üstüne atlayacağı bir teklifle git. Eğer kız tipi filmlerden hoşlanmıyorsa, bunu şimdilik yapmak istemeyecektir (bunu dördüncü buluşmanıza sakla!) Bunun yerine zaten ilgilendiğini bildiğin bir teklifte bulun. Bu daha yüksek başarı şansı demektir. Evet!
Kural 4 : Ne Zaman Geri Çekileceğini Bil
Bütün araştırmalara ve titizlikle yapılmış planlara rağmen, eğer ‘Hayır’ cevabını alırsan, sakın buna üzülme! Erkekler bu reddedilme sürecini sürekli olarak yaşıyorlar (sonuçta, normalde çıkma teklif eden onlardır) bu yüzden başını dik tut ve yoluna devam et. Sonuçta seninle çıkmayı kabul etmemiş olsa da mutlaka gururu okşanmıştır. Yola devam, sıkıntı yapmak yok..

2012 Sonbahar Modasında Retro Gözlükler Sezona Damgasını Vuracak

2012 Sonbahar Modasında Retro İzler Hüküm Sürecek

2012 sonbahar modasına damgasını vuran akımlardan biri de “retro”. Şimdi anne ya da büyük annenizin dolabını karıştırma zamanıdır… 2012 sonbahar modasında dantellerin, çiçek desenlerinin, twitlerin ve şalların retro akımından nasibini alarak yükselen trendine tanık olacaksınız. Retro akımı sadece kıyafetlerde değil gözlük modellerinde de kendini gösterecek.

Retro Modası İle Tasarlanan Gözlükleri Seçerken…
Öncelikle en iyi retro gözlük seçiminin ebatlarla alakalı olmadığını hatırlatmak isterim. Pek çok kadın, retro denildiğinde en büyük olanı algılamaktadır. Oysaki bu algı yanlıştır. Retro akımı ile şekillenen gözlüklerden bulabildiğiniz en büyük olanı değil yüzünüze en doğru oturanı seçmelisiniz.

Eğer yüzünüzü kaplayan büyük gözlüklerle kendinizi rahat hissetmezseniz ya da yüzünüze uygun bir model bulamazsanız klasik modelleri de deneyebilirsiniz. Böylece hem trendy görünümünüzü korur hem de tarzınızdan ödün vermemiş olursunuz.

2012 Sonbahar Gözlük Modası: Güneş Gözlükleri
Sonbahar mevsiminin en güzel yanı güneşin etkisinin yaz kadar güçlü olmamasıdır. Bu avantaj size gözlük seçiminde daha özgür ve maceraya açık seçimler yapabilme şansı veriyor. Sonbaharda güneş gözlüğü seçerken daha açık renk camlar tercih edebilirsiniz. Bu sezon modasında pek çok tasarımcı tıpkı Ray-Ban (RB3476 – 004/8G) modelinde olduğu gibi degrade camlı gözlük tasarımları ile ön plana çıkıyor. Modellerdeki bir diğer dikkat çeken özellik de gözlük camlarının renkleri. Bu sezon yeşil, gri ya da siyah renkli camların hakimiyetinden kurtulmuş güneş gözlükleri bulacaksınız.

Güneş gözlüklerinin renkli cam seçenekleri kadar rengarenk gözlük çerçeveleri de 2012 sonbahar gözlük trendlerinde dikkat çekiyor. Rengarenk baskılı çerçeveler, desenli çerçeveler sonbahar gözlük modasının dikkat çeken parçaları…

Elbette retro güneş gözlükleri de çok moda… Her ne kadar sonbahara uygun güneş gözlüğü seçerken, gözlük camlarının daha şeffaf olması ve gözlerinizin görünüyor olması önemli olsa da eğer yaz aylarında büyük ebatlı retro güneş gözlükleri kullanımından mutluluk duyduysanız bunu sonbahara da taşıyabilirsiniz.

2012 Sonbahar Gözlük Modasında Öne Çıkan Çerçeve Modelleri
Sonbahar modellerinde öne çıkan iki çerçeveden bahsedeceğim. Bunlardan ilki “kedi gözü” formlu çerçeve. Marc Jacobs imzasını taşıyan bu model siyah renkli ve büyük boyutlarda oluşu ile dikkat çekiyor.  Bu model hemen her tarzda giyim ile birlikte kullanılabilen son derece esnek bir model. Klasikle de modern tarzda giyimle de rahatlıkla kombinlebiliyor.

İkinci trendi gözlük çerçevesi ise yuvarlak formda olan gözlükler. Bu gözlüklerle bu senenin ilkbaharında tekrardan tanışmış ve yaz boyunca da keyifle kullanmıştık. İyi haber bu form sonbaharda da güncelliğini koruyor.

Yazar Hakkında
Moda, trendler ve alışveriş özel ilgi alanım… Moda dünyasına dair yenilikleri takip etmeyi, bu alanda araştırmalar yapmayı, önerilerde bulunmayı ve makaleler yazmayı seviyorum. Bana göre moda bir yaşam biçimidir, kendi yaşam biçiminizdir… Kendi yaşam biçiminizi yaratabilmeniz dileklerimle deneyimlerimi sizlerle paylaşmaya çalışacağım değerli yorumlarınız benim için önemli, siz de paylaşırsanız sevinirim.

Eşarp Nedir? Eşarp Modelleri ve Eşarp Kültürü Üzerine

Tesettürlü hanımların kıyafetlerindeki tamamlayıcı unsurlardan bir tanesi olan eşarp, geçmişten günümüze farklı modellerde ve şekillerde üretilmeye devam etmektedir. Örtünmede eşarp kullanan tesettürlü hanım sayısı oldukça fazla olduğu gibi hanımlar eşarp yapımlarında değişik tarzlar kullanarak farklılık oluşturmaktadır. İpek, rayon gibi farklı kumaşlardan imal edilen eşarplar, kaliteleri ve görünüşleri ile birbirlerinden zaman zaman ayrı düşmektedirler.  Birçok tesettür firması eşarp üretimlerinde yeni modeller ve renkler ile farklılık oluşturmaya devam ediyor. Eşarp kalitesi ile kendini fark ettiren bir tesettür ürünü olduğu için kalitesiz bir eşarp kullanıcısını yoracağı ve rahatsız edeceği gibi zamanla şekli bozularak kötü bir hal almaya da başlayabilir. Bone ile kullanımı oldukça rahat olan iğne yardımı ile şekillendirilir ve günlük hayatta rahatlıkla kullanılabilir. Muhafazakar hanımların tercih ettiği eşarp modelleri onları şık ve hoş gösterdiği gibi rahatta ettirmelidir.

Eşarp modelleri oldukça fazla olduğu için her zevke ve beğeniye hitap etmektedir. Değişik desenler  ve renklerde eşarp modellerinin yanı sıra sadeliği seven tesettürlü bayanlar için tek renk eşarplarda mevcuttur. Şıklığı ve rahatlığı bir arada ilerletmek için tercihlerinize özen göstererek rahat bir yaşantı sürebilirsiniz.

Eşarp üretimi yapan öncü firmaların haricinde yan sanayi olan nitelendirilen firmalar imitasyon ürünler üretmektedirler. Beğenilen markaların özellikle genç nesil'e hitap etmeye başladığını günlük yaşantınızda rahatlıkla fark edebilirsiniz. Renk renk ve cıvıl cıvıl olan eşarplar birçok tesettürlü hanımın örtüsü olarak gözlenmektedir.

Piyasadaki eksikliklerden bir tanesi de eşarp tasarımcılarının oldukça az olmasıdır. Bu yüzden üretici firmalar  son zamanlarda modacılarla çalışmaya başlamıştır. Zaman zaman koleksiyon tasarımlarında yer alan modacılar eşarp tasarımı yaparak bu piyasaya renk katmaya çalışıyor. Lakin yine de eşarp tasarımlarında eksikliği olan ülkemiz  yurt dışından gelen tasarımlar üzerinden değişiklik yaparak üretim yapıyorlar özellikle Çin'den gelen eşarp modellerini kullanan üretici firmalarda var.  Aynı  zamanda İtalya'daki desen stüdyoları ile çalışan firma sayısı da oldukça fazla gözükmektedir. Dolayısıyla sezon trendlerinin büyük bir kısmını eşarplara yansıtabiliyorlar. Ama bu durum, eşarplarda kültürümüze özgü motiflerin olmasını zorlaştırıyor.